Merhaba arkadaşlar bu haftaki yazımda köy koruyucularından, isimsiz kahramanlarımızdan bahsetmek istedim.
Bir nevi vefasızlığımızı, vefasızlığınızı tüm gerçeklerle beraber yüzünüze çarpacağım. Şimdi sorsam size köy koruyucusunu bilmeyen çok kişi çıkar. İlk defa duyan bile çıkar. Hadi beraber bir kaç bilgi öğrenelim kahramanlarımız hakkında ve bir kaç noktaya değinelim. Köy korucuları bulundukları bölgenin güvenliğini sağlamakla görevlendirilmişlerdir. Başbakanlık tarafından çıkarılan KHK ile terörle mücadele de kolluk kuvvetlerine büyük yarar sağlayan geçici köy koruyucularının ismi “güvenlik koruyucusu” olarak değişmiştir.
Koruyucularımıza o kadar az değer veriliyor ki tanımı bile basit bir şekilde anlatılmış. Arkadaşlar köy koruyucuları terörle mücadelede asker ve jandarma özel harekâtla beraber hep ön safhada görev yapmaktalar. Anlayacağınız İdari bakımdan kaymakamların, mesleki bakımdan ise Jandarma Bölük Komutanı’nın emir ve komutası altındadırlar. Kahramanlarımızın canları sermayeleri… Öyleleri var ki ömrü kurşuna göğüs germekle geçmiş.
Biz sıcak, pamuk gibi yataklarda gönül rahatlığıyla uyurken kahramanlarımız bizi korumak namına soğuk, buz gibi havada mevzilerde uykusuz, aç ve açıkta çatışmışlardır. Terör tarafından birçok tehdide maruz kalmışlardır. Bu bahsettiğim kahramanlardan biri de şehit güvenlik koruyucusu medeni subaşı. Hain bir saldırıya kurban giden dayım. Ruhu şâd olsun.
Benim anlamadığım konu şu güvenlik koruyucularının değer görmeleri için önce canlarından mı olmaları gerekiyor? Hayattayken hiçbir hak verilmiyor, bizim için canından olunca mı değere biniyor, şehit unvanı veriliyor.
Güven ve huzur içinde yaşayabilmemiz için kurşuna göğüs gere gere çatışmalarına rağmen aldıkları maaş asgari ücret. İster istemez düşünüyorsunuz. Bizim babamızın, abimizin, dayımızın, amcamızın canı bu kadar mı ucuz? O kadar emeğin, uykusuzluğun, can korkusunun değeri bu kadar mı? Hiçbir şey yapmadan gününü masa başında geçiren memurların maaşı bile daha fazla. Köy koruyucuları için hiçbir şey yapılmasa, hak verilmese bile en azından geçinebilecekleri bir maaş verilmesini talep ediyoruz.
Son olarak bir şeye değinip yazıma son vermek istiyorum. Değinmek istediğim konu şu; Terör tazminatı. Mahalle bekçilerine verilen bir hak var güvenlik koruyucularına hakları olduğu halde verilmeyen. Mahalle bekçisine tanınan Güneydoğu Anadolu terör tazminatından yararlanmak en doğal hakları çünkü terörle mücadelede en ön safhada mücadele eden güvenlik köy koruyucuları bu haktan yararlanamıyorlar. Umarım bu yazım ilgili yere ulaşır. Güvenlik koruyucularına da bir ses ben olurum. Sağlıcakla kalın.