HABER49– Kentleşmeyle birlikte yeşile özlem duyan vatandaşlar, şehrin ortasında tarım yapma imkânı buluyor. Vatandaşlar şehrin ortasındaki tarım alanını şaşkınlıkla izliyor. Bahçeye ziyarete gelen vatandaşlar ise doğal ürünlere ilgi gösteriyor. Topraktan çıkan ürünler ilk elden sofralara taşınıyor. Çiftçi Soner Karakaya, Muş’ta zor şartlar altında ve devasa binaların arasında tarımla uğraştıklarını belirtti.
Karakaya, beton binaların arasında kurduğu bostanında, doğal tarım yöntemleriyle domates, salatalık, biber, patlıcan, kavun, karpuz gibi sebze ve meyve yetiştiriyor.
Şehrin ortasında kendi sebzelerini üretmenin hem çevresel hem de kişisel anlamda kendisine büyük bir tatmin verdiğini söyleyen Karakaya, ticaret amacı gütmeden, tamamen evinin ihtiyaçlarını karşılamak için bu işi yaptığını, bu yöntemle daha sağlıklı ve ekonomik bir yaşam sürdüğünü belirtti.
Ürettiği doğal ürünleri komşularıyla da paylaşarak, şehirde organik yaşama teşvik eden Karakaya, yaz aylarında marketten hiç sebze almadığını doğal ürettiği sebzelerle beslendiğini ifade etti.
“İKİ AYDIR MARKETTEN SEBZE ALMADIK”
İki aydan beridir marketten herhangi bir sebze almadığını belirten Karakaya, “İki aydan beridir marketten herhangi bir sebze almadık çünkü hepsini bostanımızdan karşılıyoruz.” dedi.
“HOBİ OLARAK YAPIYORUM”
Bu işi sevdiği için yaptığını söyleyen Soner Karakaya, “Bunu ticaret veya kar amacıyla yapmıyorum. Bu işi hobi olarak yapıyorum. Tohumlarını kendi tohumlarımızdan ekiyoruz bazen de fide alıp ekiyoruz. Hem sağlıklı hem de doğal olan sebzeler marketlerdeki gibi değil bunların tadı çok daha güzel” ifadelerinde bulundu.
“DAMLATMA SİSTEMİ İLE BOSTANIMI SULUYORUM”
Karakaya, “Evimin bahçesinde küçük bir bostan ektim, kışlık kurutma ve konserveler için bostanımda sebzeler var. Sondajdan çıkan suyla damlatma sistemi ile bostanımı suluyorum. İhtiyaçlarımızın çoğunu bu bostandan karşılıyoruz” diye konuştu.