İngiliz bir yazar şöyle diyordu Muş’u anlatırken sabaha kadar eğlenilirdi… Panayırlar ve şenlik alanları kurulur ve Muş Ovasının her yerinde yakılan ateşler, meşaleler ile ovanın her yerinden sesler yükselirdi. Civar illerden insanlar bu eğlence mekanlarına gelip eğlenirlerdi. Hele şimdikinin çok çok üzerinde karın yağdığı mahrumiyetlerin oluştuğu bu memleketlerde insanlar birbirleri ile sosyalleşmek için yazın bu panayırların kurulmasını dört gözle beklerlerdi…
Öyle ki son dönemlerde artık il bazında döner kebap, İnegöl köfte, Kayhan köfte kebabı, Gemlik zeytini, Kemalpaşa, kestane şekeri, Karacabey soğanı, İznik domatesi, böğürtlen, ahududu, ayva, kara incir, şeftali, Apolyont kirazı, biber, enginar, salça, yoğurt, su, maden suyu, Bursa Gazozu, Boşnak Böreği Bursa Bıçağı gibi gastronomiyi ilgilendiren önemli ve birçoğu dünya ya açılan etkinlikler ile illerin markalaşmasına önem katan aktiviteler düzenlenmeye devam etmektedir. Hal böyle olunca bu tür etkinliklerin önemi giderek artmakta…
Muş Valiliği ve Muş Belediyesinin organizasyonunda üçüncüsünün düzenlendiği Kar Festivali bu hafta sonu yapıldı. Sportif faaliyetler ve kültürel faaliyetler ile birlikte düşünülen ve organize edilmeye çalışılan bu etkinlik sosyal aktivitelerin artırılması adına olumlu bir girişim olarak düşünülmüş. Tabi söz konusu kış ve kar olunca çeşitli yaşlarda kızak ve kayak yarışları, masa tenisi ve yumurta taşıma gibi çeşitli yaş gruplarını ilgilendiren önemli sportif aktivitelerinde olması son derece güzel ve yerinde olmuş. Birde küçük hediyeler ile bunla taçlandırılınca insanların yarışlara katılmasına katkı sağlamış. Bu arada tüm yarışlara ciddi ilgi olduğunu belirtmek isterim. Halk arasında tanınan Necdet EVREN ve Mehmet CİĞER gibi sanatçıların söylediği müzikler ile insanlar daha da coştular. Hele paraşütçü ekiplerin dağın yamacından yaptığı atlayış birçok insanın gıpta ile baktığı bir aktivite olarak yıl boyunca akıllarda kalacaktır.
Genç yaşlı herkes kızakların tadını çıkarttı. Kızakta kayarken düşen insanların eğlencesini izlemekse bir başka güzeldi. Kızakla kaymak için cesaret edemeyenlerse her zamanki gibi kızakla kayanları izleme aktivitesini gerçekleştiriyorlardı.
Bu tür etkinliklerin baharda lale festivali, Muş Kaşarı, Murat Nehri su sporları adı altında tekrarlanması ve artmasını temenni ederken bazı hususlarda gördüğüm eksiklikleri dile getirmek istedim.
- İl emniyet müdürlüğü ile il jandarma komutanlığından gelen ekiplerin festivale gelenleri bilgilendirmek için stant kurduğu bir ortamda, il kültür ve turizm müdürlüğünden neden kimse yada kimseler yoktu… Böyle bir organizasyonda stant kurmayıp ilin tanıtımını yapmayıp ne zaman yapabilirlerdi…
- Belediyenin gelenler için ikram olarak verdiği sucuk ekmek ve sıcak çay çok güzel düşünülmüş. Fakat dağıtımdaki düzensizlik yüzünden birçok insanının yanına bile yaklaşamadığı bir ortam oluştu…
- Otopark ve araçların girişi konusu gerçekten büyük bir sorundu yeteri kadar otopark alanı açılabilir ve tüm araçların faaliyet alanına girmesi sağlanabilirdi…
- Kızakla kaymak isteyenler için kızak bulmak bir zülüm haline geldi… Ayrıca kiralama ücretleri birçok ile göre oldukça yüksekti. Bunun yanında kafede satılan çay, kahve ve diğer yiyeceklerin fiyatlarındaki fahiş ücretlerde cabasıydı…
Tüm bunlarla birlikte emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Muş adına gayet başarılı buluyor ve dördüncüsünün bir öncekinden daha organizasyonlu ve daha eğlenceli geçeceği temennisiyle yazımı bitirmek istiyorum…