Değerli Okuyucularımız; HABER49’muzdaki bu sayımızda da sizlerle birlikte çok değerli bir konuğumuzun karşınızdayız. Akdeniz Sanayi ve İş Adamları Derneği Başkanı ve İş Adamı Sayın Veysel MUTLU’yu tanıyacağız.
Kendinizi ve çocukluk yıllarınızı kısaca anlatırmısınız, Veysel Mutlu Kimdir?
1976 yılında Muş merkeze bağlı Yoncalıöz köyünde 6 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldim. Henüz 2 yaşındayken babamı kaybettim. Hayatın zorlukları ile erken yaşta tanıştım. Özellikle bizim dönemimize ilköğretimde oldukça zordu birleştirilmiş sınıflarda eğitim alıyorduk aynı zamanda en önemli sorun dil bilmiyorduk öğretmenimizle iletişim kuramıyorduk. Bu zorluklara rağmen eğitime olan sevgim ve ilgim her zaman fazla idi. İlköğretimimi eğitimi köy okulunda aldıktan sonra hem ekonomik sorunlar hem de iş imkanı bulabilmek için 13 yaşında Antalya’ya geldim burada çeşitli iş kollarında çalışarak hem aileme ekonomik destek oldum hem de ortaokul ve lise eğitimimi tamamladım. Eğitimin ülke insanlarımız içinde olmazsa olmaz olduğu düşünüyorum, eğitim ile toplumumuzun kalkınacağı ve toplumumuza huzurun hâkim olacağı kanaatindeyim.
Meslek bilgi ve birimleriniz nelerdir?
Antalya ilinde kamu ve özel sektör müteahhitliği bunun yanında tekstil ve maden işleri ile ilgilenmekteyim. Aynı zamanda Akdeniz Sanayici ve İş Adamları derneği Yönetim Kurulu başkanlığını yapmaktayım.
- Mesleğim özelinde yönetim kurulu başkanı olduğum Mutlu İnşaat firmasıyla Antalya ili ve ilçelerinde birçok; okul, hastane, sağlık ocağı, içme suyu vs. projeleri gerçekleştirdik.
- Dernek olarak ülke genelinde sosyal yardım, projeleri gerçekleştirdik
- Çeşitli illerde hemşerilerimiz ile istişarelerde bulunduk proje ve planlar gerçekleştirdik.
- Çeşitli iş alanları açarak istihdam oluşturduk.
- Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde faaliyet gösteren iş adamı hemşerilerimize Antalya ilinde gerçekleştirmeyi planladıkları projelerinde gerek fiziki gerek manevi desteklerde bulunduk, bir nevi doğu batı sentezini gerçekleştirdik gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
Muş’un her açıdan gelişimi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
İlimizle ilgili daha öncede dile getirilmiştir ancak en erken yapılması gerekenler arasında ilimizde bulunan ve ilimize katkıda bulunan Muş Alparslan Üniversitenizde Ziraat Mühendisliği programları açılmalıdır. Sizlerde hak verirsiniz ki şehrimizin temel geçim kaynaklarından biride tarımdır. Burada eğitimin önemi ortaya çıkıyor. Açılacak olan ziraat mühendisliği programı ile mevcut tarım alanlarımızdan daha fazla yararlanmayı, birim ala
nda elde edilen verimi artırmayı, tarımı 12 aya yaymayı sağlayacak çalışmaları gerçekleştirebiliriz.
Bunun dışında Türkiye’nin en büyük 3. Ovasına sahibiz ancak tam anlamı ile bu bereketli topraklardan faydalanamıyoruz. Burada Konya ilindeki çalışma örnek alınabilir doğal üretim yapan 900 bin çiftçinin ve kendi ürettiğimizi yine kendi fabrikalarında işleyerek kendi markasıyla evlerimize kadar gelen TORKU ürünleri gibi bizim Muşumuzun bir markası oluşabilir. Burada gerek tarımsal üretimle ile fabrikalar açarak istihdam sağlanır ilimiz kazanır insanımızın refah seviyesi artar, ilimiz bölgemizde cazibe merkezi haline gelir. Bu ve buna benzer projeleri ilimiz bürokrasisi ve seçkin iş adamları hemşerilerimiz ile gerçekleşebilir.
Bunun dışında Antalya’da yaşayan bir iş adamı olarak özellikle “bacasız fabrika” olarak nitelendirilen turizm faaliyetleri artırılabilir.
Örneğin;
- 1071 de Sultan Alparslan komutasındaki ordular Anadolu’ya Malazgirt’ten girmişler ve Anadolu’yu ebediyete kadar bu millete yurt etmişlerdir. Bu bölgede yapılacak etkinlikler ve tarihi yapılar kültür turizmi artırılabilir.
- Murat nehrimiz tarihi murat köprümüz üzerinde tesisler zenginleştirilerek kültürümüzün tanıtımı daha etkili yapılabilir.
- Murat köprüsünü akışı meşhurdur üzerine onlarca türkü yazılmıştır burada ekolojik sporlardan rafting yapılabilir. Çeşitli etkinlikler düzenlenebilir şehir dışından hatta yurt dışından turist çekebilir.
- Hollanda’dan satın aldığımız lale, muş ovasında yetişiyor ve bahar aylarında bir rüya özelliğinde ovayı süslüyor. Lalenin hayat bulduğu tarihte yapılan festivalleri ülke geneline yaymalı Karadeniz bölgesinde
Rize’nin Anzer yaylası festivali gibi geniş kapsamlı etkinlikler düzenlenmelidir.
Bunlar ve bunun gibi nice projeler ile Muşumuzu hak ettiği seviyelere çıkarmalıyız.
4) Davut Bozkurt ve platform hakkında ne düşünüyorunuz?
Öncelikle platformun başkanı Davut beyi tebrik ediyorum. İlimizin yetiştirdiği ya da bir şekilde ilimize uğramış ekmeğini suyunu içmiş değerlerimizi bir araya getirme çabası ve bu birlikten açığa çıkacak güç en çok Muşumuza kazandıracaktır. Bu sayede ilimizin kalkınması Muş’umuzun hak ettiği yerlere gelmesi sağlanacaktır.
Ayrıca dernek başkanlığı sıfatımla da bu ve buna benzer birlikteliklerin potansiyeli yüksek bir güç olduğunu da belirtmek isterim.