Muş ‘ta Hafızlık Akademisi Derneği tarafından kentteki Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileriyle istişare toplantısı düzenlendi.
Hafızlık akademisinde düzenlenen istişare ve değerlendirme toplantısında konuşan Tuba Camii Din Görevlisi ve Hafızlık Akademisi Derneği Genel Başkanı Fecri Yıldırım, çocukların uyuşturucudan uzak tutulmasını, okullara ve hafızlık akademilerine yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Dini iyi öğretecek tesislerin yetersiz olduğunu ifade eden Yıldırım, “Doğu ve Güneydoğuda yıllardır en büyük eksiğimiz dini iyi öğretecek tesislerin ve elamanın yokluğudur. Onun için sokaklarımızda adına terörist dediğimiz insanlara kaldı. Aslında biz kendi suçumuzu teröristlere yüklüyoruz. Çünkü biz sokaklara sahip çıkamadık. İnsanların sokakta katledildiği günlerde bayrağın altında bir olarak vatan sevdasıyla, iman aşkıyla her türlü riski göze alarak kavuşma imkanımız oldu. Bu da Muş’un büyük bir itibarı ve şerefi oldu bence. Kırk yıllık ölüm kusan namlulara rağmen bu şehir hala kepenksiz yaşayan bir şehirdir. Muş’un en büyük şerefi budur. İnsanlar öz güven içinde yaşamayı başarmışlardır.” dedi.
“TALEBELERİ HAFIZLIK EĞİTİMİ İÇİN GÜNDE 4 SAAT ÇALIŞTIRIYORUZ”
Hafızlık eğitimi alan çocukların günde 4 saat çalıştıklarını, bu zamanında kendilerine yettiğini kaydeden Yıldırım, “Biz çocukları hafızlık eğitimi için günde 4 saat çalıştırıyoruz. Ezanlar okunmadan sabah 4:35’te çocuklar kalkıyor 5’te ders başındalar. Ezanlar okunmadan iki ders bitiyor ve namazdan sonra çocukları kahvaltıyla birlikte okullara gönderiyoruz. 15:20’de geliyor 16:00’da bir daha ders başı yapıyorlar. Sokakta bütün tehlikeyle karşı karşıya ama caminin surunun içindeki çocuk bizler içinde sizler içinde toplum içinde daha güvende en azından kalben daha mutmain olabiliyoruz.” İfadelerini kullandı.
Cumhuriyet tarihinde Muş’tan ilk defa hafızlık diploması aldığını hatırlatan Fecri Yıldırım, eğitim aldığı yıllarda Muş’ta Kur’an Kursu bulunmadığı için çok zor şartlarda hafızlık eğitimini aldığını ve özelikle babasının üstün gayretleriyle hafızlık eğitimini tamamladığını söyledi. Yıldırım, “Benim eski kursumda 8 tane odanın 6 tane camı kırıktı, 12 kapının 9 tanesinin de camı kırıktı. Çünkü çocuğa ihtiyacı olan enerji boşaltmayı vermezseniz, Kur’an enerji yükler insana, camide Kur’an dinlerseniz bir süre sonra sizde de bir rehavet oluşur. Bizler bu sosyal imkanları çocuklarımıza veremediğimiz için çocuklar kurstan kaçıyor, Kur’an kursuna soğuk bakıyor. Havuzu, Futbol sahasını, piknikleri doğal olarak tercih ediyorlar. Çünkü biz onlara otur akşama kadar Kur’an oku, çocuk zaten 14 ders okulda görüyor, en kötüsü 8 ders görüyor.” İfadelerini kullandı.
“ÜMMETİN BÜTÜN EVLATLARININ GÖZÜ BU ÜLKEDE”
Ümmetin bütün evlatlarının gözünün bu ülkenin üzerinde olduğunu hatırlatan Yıldırım; “Biz bir olmak zorundayız, bizim kaybetmek gibi bir lüksümüzde yok. Ümmetin bütün evlatları gözünü bu ülkenin evlatlarının üzerine dikmiş, başarı bekliyor. Yurdundan kovulmuş insanlara bir jandarma gözüyle bakılıyor, göklere açılacak ellerde bir evliya gözüyle bakılıyor bu ülkeye. Biz nimetlerin içinde çok haşır neşir olduğumuz için nimetin pek farkına varamıyoruz. Allah’u Teala, Kur’an-ı Kerim de “Biz nimetler içinde şımaran nice memleket ahalisini yok ettik” diye ayetle buyurur. Allah’u Teala bu acı günü bizlere yaşatmasın ama bunun önüne geçebilmek içinde sizlerin bir araya gelmesinde, buna ulusal bazda temsil kabiliyeti yüksek bütün STK başkanlarımızın da kardeşlik, büyüklük yapma veballeri var.” dedi.
“ANNELER YİĞİTLERİ DOĞURMAYA DEVAM EDİYOR”
Yıllarca eğitimi aksaklığımız için Amerika’nın bombaları başımızda patlatmasına izin verdik” diyen Fecri Yıldırım; “Biz yıllarca örgün eğitimi, ilmi, aksattığımız için Amerika’nın başımızda patlattığı bombalara yüz yıl razı olduk. Önümüzde eğitimi görmüş, Kur’an terbiyesi almış, ilmi bilen çok güzel bir potansiyel var. Bu sizlerin emekleriyle, anne-babaların emekleriyle oluştu. Anneler yiğitleri doğurmaya devam ediyor. Bu din yerde kalmaz buna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRENCİLER HEM OKUDU HEM DE HAFIZ OLDU”
Hafızlık Akademisinde okuyan çocukların hem hafızlık eğitimi aldığını hem de okul hayatlarında başarılı olduklarının altını çizen Yıldırım; “Bu şehre, bu ülkeye, bu dine hepimizin olduğu gibi bizim de özel bir borcumuz var. Bunu canımızla, bedenimizle, ailemle, evlatlarımla ödemeye ben hazırım. Bu tesis 870 bin liraya mal oldu ben bunun için hiç bir zaman Muşlu esnafımızdan para toplamadım. Camide ne toplandıysa odur. Fakat bu hizmete gönül vermiş Kur’an’a iman etmiş milyonlar dünyada, o insanlar yüreklerini cüzdanlarıyla birleştirerek bu tesisi inşa ettiler. Burada talebeler hem okul okudular hem briket taşıdılar hem de tahtaların çivilerini topladılar ve hafız oldular. Birçoğu Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde, 8’inci sınıftan mezun ettiğimiz çocuklarda Beyoğlu İmam Hatip’te okuyor. Dengeyi Allah bırakmıştır, dünyayı sadece tutarsak ahretimizi perişan ederiz, ahreti sadece tutarsak dünya işlerini ihmal edersek Amerika’nın başımızda patlattığı bombalara razı olmuş oluruz. Bu denge bize lazımdır.” şeklinde konuştu.
Toplantı, yapılan konuşmaların ardından çocukların uyuşturucudan ve kötü alışkanlıklardan nasıl uzak tutulacağı görüş alışverişi ile sona erdi. HABER49